secret(sır) kitabı hakkında (1)

"iyi düşün iyi olsun"
"aklıma gelen başıma geldi"
"şom ağızlı olmak"(kötü şeyi söyleyerek çağırmak)
bu sözleri
 günlük hayatımızın bir parçası gibi devamlı kullanırız .
acaba başımıza gelen bazı şeyler bizim düşüncelerimiz yüzünden mi ,olumlu yada olumsuz oluyor.
yoksa kötüyü bizmi çağrıyoruz
aklımıza gelenin başımıza gelmesi ,o olayda o olasılığın fazlalığındanmı başımıza geliyor ,yoksa bizim gönderdiğimiz ve yakaladığımız frekansmı bize o olayları yaşatıyor.
şom ağızlı olan insanlar güçlü dalgalar yayıp doğru frekansı yakaladıkları içinmi dedikleri gerçekleşiyor,yoksa  olmuş kadar olaya inandıkları içinmi.
haklısınız kafam karışmış:)
bu güne kadar okuduğum tüm kişisel kitapları bir kefeye (ali fuat başgilin gençlerle başbaşa hariç)bu kitabı diğer kefeye koymak lazım.yer yer katılmadığım farklı düşünceleri olsada kitabın,genel anlamda herhangi bir konuda başarı için motivasyonu çok güzel.
inandığınız zaman herşey mümkün der...
çekim yasası tıpkı yeryüzünde olduğu gibi insanın
doğasındada var ,ne düşünürseniz onu çekersiniz der.

düşünceler çok önemlidir harekete geçmemizi onlar sağlar.
mutluluk mutluğu çeker,nasıl bizim inancımızda şükür nimeti artırırsa çekim yasasındada buna değinmişler.

mutluluk birhissetme durumudur,parmağınızı mutlu hissetme
butonuna basın
ve parmağınızı
sıkıca basılı tutun
etrafınızda ne oluyorsa olsun.
bu duyarsızlık değil siz güçlü ve mutlu olursanız çekim yasasına göre etrafınıza
da bu dalgaları yayabilir diğer insanlarıda mutlu edebilirsiniz...
tıpkı düşler ülkesi filmindeki bir sahne olduğu gibi: barrie isimli yazar karakter yazdığı peter pan oyunu sahneleneceğinde her on kişi arasına yetimhaneden getirdiği bir çocuğu yerleştirir. çünkü çocuklar eğlenmeyi bizden daha iyi bilir ve kahkaha bulaşıcıdır. çocuklar gülünce doğal olarak yanındaki yetişkinlerde gülmeye başlar ve bu oyun bitinceye kadar devam eder. seyirci, tiyatrodan mutlu ayrılmıştır. yazar bu başarıyı secret(sır) a borçludur.
devam edecek ...